Ekonomik ve Sosyal Güçlenme İçin Kadın Kadın Kooperatifleri araştırmamız; kooperatiflerin kadınların ekonomik güçlenmesi kadar; kamusal alana katılım ve toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığında önemli örgütlenmeler olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırma, farklı disiplinlerden 6 üyemizin; 7 bölge, 14 ilde, 37 kadın kooperatifine ulaşarak çeşitli kademelerde yer alan 70 üye ile yaptığı derinlemesine ve odak grup görüşmeler ile arşiv taramasından yapıldı.
Araştırmamıza göre, Kadın kooperatifleri, kadınlar için ekonomik özgürlüğü ve istihdamı tesis ettiği gibi, sosyal ağ ve dayanışma alanı işlevi de görüyor. Kooperatif deneyimindeki dayanışmanın kadınların hayatına kattığı ekonomik özgürlük ve mesleki gelişim, evden çıkma ve bireyselleşme, birlik ve dayanışma duygusunun artması, dijital okuryazarlık becerilerinin gelişmesi, kültürel aktarım ortamlarının yaratılması ve ortak akıl kültürü oluşturulması gibi kazanımlar gözle görülür şekilde kadınların güçlenmesine destek olduğu kaydediliyor.
Sürdürülebilir Yerel Yönetim İlişkisine İhtiyaç Var
Araştırmanın diğer bir bulgusu; kooperatiflerin yerel yönetimlerle kurduğu ilişkilere dair. Yerel yönetimlerin kadın kooperatifleriyle olan ilişkilerinin, yasal bir düzenlemeyle daha sürdürülebilir olmasına ihtiyaç olduğunun altının çizildiği araştırmaya göre, “Kadın kooperatiflerinin “belediye ya da valilik desteği ile kurulan kooperatifler” ve “bağımsız kooperatifler” olarak ikiye ayrıldığı gözlemleniyor. Bu ayrım, kooperatiflerin yerel yönetimlerle ilişkileri üzerinde belirleyici rol oyuyor. Öte yandan, yerel yönetimlerin ya da mülki amirliklerin devletin verdiği hibeleri almak ya da kadın istihdam oranını kâğıt üzerinde yükseltmek üzere manuel olarak kooperatif kurdurmaları, açıkça, kooperatifleri nicelik olarak artırıyor ancak nitelik olarak güçsüzleştiriyor ve sürdürülebilir olmasını engelliyor” Kadın kooperatifleri bu konuda; belediyelerin kooperatiflerle ortaklığının yasaklanması ve her gelen belediyenin hiçbir kooperatifi ayırmadan hepsine aleni destek olmasının yasa ile zorunlu tutulması gibi taleplerde bulunuyor.
Ekonomik Kriz ve Kadına Şiddet
Araştırmada kadın kooperatifi üyelerinin kendi alanlarında yaşadığı sorunların yanı sıra Türkiye’nin sorunlarına bakışına da odaklanılıyor. Fon yetersizliği/maddi destek bulamama, mevzuat ve yöntem belirsizliği ve siyasi yapılanmaların kooperatiflere müdahalesi, alandaki en önemli sorunlar olarak dile getiriliyor. Türkiye’nin sorunları arasında ise, ekonomik krizin oluşturduğu sorunlar ve kadına şiddet öncelikli olarak kaydedilirken; eğitim alanındaki sorunlar da sıklıkla belirtiliyor.
Araştırmada, kadın kooperatiflerinin daha etkili olması için yapılması gereken önerilere de yer veriliyor. Kooperatif mevzuatının bürokratik anlamda tek bir çatı altında toplanması, tüm işlemlerin tek merkezce yürütülmesi ve kurulma işlemlerinin kolaylaştırılmasının sıklıkla dile getirilen talepler arasında.
Araştırmanın tamamını okumak için tıklayınız…