The Turkey Antenna of the Mediterranean Women Mediators Network Mediation and Description of Approach

1. Arabuluculuk Kavramı

Arabuluculuk, hem uluslararası uyuşmazlıkların hem de toplumsal anlaşmazlıkların çözümünde kullanılan ve 3. bir tarafın müdahil olduğu bir uyuşmazlık çözümü yöntemidir. Müzakere ile birlikte en çok kullanılan yöntemdir. Uluslararası Kriz Davranışı (International Crisis Behavior-ICB) verilerine göre 1918-2001 arasındaki 434 uluslararası krizin 128’inde (%30) arabulucular devreye girmiştir. (Çelik, 2017). Genel anlamda arabuluculuk üçüncü tarafın çözüm bulmak niyetiyle çatışan ve/ya uyuşmazlık yaşayan tarafları bir araya getirmesi ve böylelikle uyuşmazlığa müdahil olması durumudur. Burada özellikle çatışan tarafların da arabulucunun müdahil olmasına rıza göstermesi önemlidir.

Akdeniz Kadın Arabulucular Ağı Türkiye Grubu olarak, arabuluculuk yönteminin ve sürecinin tarafların aktif katılımını desteklenmesi, yapıcı ve dönüştürücü özelliklerinin uyuşmazlıkların çözümünde etkili olduğunu biliyoruz.

Akdeniz Kadın Arabulucular Ağı Türkiye Grubu olarak bizler arabuluculuğun tüm süreçlerinde, arabuluculuk öncesi hazırlık aşamalarında, tarafların bir araya geldiği arabuluculuk sürecinde ve çözüm anlaşmalarının uygulama sürecinde kadınların eşit, aktif, etkin ve tam katılımının sağlanması için kurulmuş bir ağız.

As the Mediterranean Women Mediators Network, we know that the mediation supports the active and consent-based participation of the parties. Thus, it is also important to note that its constructive and facilitative characteristic are effective in supporting the parties to reach a resolution agreed and accepted by all parties.

We launched our network to ensure equal, active, effective, and full participation of women in all mediation processes (pre, during and post) as well as the pre-mediation preparation stages where the parties come together more non-formal settings. It is also equally important to ensure women participation during and after the mediation processes. For us, mediation is a conflict resolution method that respects the principles set out in international agreements and frameworks (neutrality, honesty, equality, merit, non-coercive, consensual, etc.), supports the participation of women and women's organizations in equal, active, effective and complete conflict, and above all peace processes apply the principle of gender equality and gender-sensitive conflict resolution. We, as the Mediterranean Women Mediators Network, absolutely is against all forms of violence in the process of mediation and/or any non-compliance solution. In particular, we stand against all the visible and invisible forms of violence that women and other groups may face in mediation.

United Nations Security Council Resolution 1325 on Women, Peace and Security:

United Nations Security Council adopted Resolution (UNSCR) 1325 on Women, Peace and Security 31 October 2000. UNSCR 1325 specifically addresses the impact of war on women and the importance of women’s full and equal participation in conflict resolution, peacebuilding, peacekeeping, humanitarian response, and post-conflict reconstruction. The resolution also calls for special measures to protect women and girls from conflict-related sexual violence and outlines gender-related responsibilities of the United Nations in different political areas. UNSCR 1325 contains four pillars: participation, prevention, protection, and resolution-recovery.

Following the UNSCR 1325, many decisions have been taken that promote peacemaking and peacebuilding process in conflict and post-conflict situations. UNSCR 1325 also has uplifted and promoted active participation of women in all conflict resolution processes. Beyond, it has enabled many different decisions to be taken considering violence, harassment and abuse that women and girls in particular suffer before, during and after conflicts.

  • 1820 Nolu karar (2008), 1888 Nolu Karar (2009), 1889 Nolu Karar (2009), 1960 Nolu Karar (2010), 2106 Nolu Karar (2013), 2122 Nolu Karar (2013), 2242 Nolu Karar (2015), 2647 Nolu Karar (2019), 2493 Nolu Karar (2019)

Following UNSCR 1325, the UN Security Council has adopted nine additional resolutions on Women Peace and Security, the most recent in October 2019. These resolutions are often referred to as belonging to two sets of categories. The first group promotes women’s active and effective participation in peacemaking and peacebuilding: SCR 1325 (2000), SCR 1889 (2013), SCR 2122 (2013), SCR 2242 (2015), and SCR 2493 (2019). The second one, beginning with the adoption of SCR 1820 in 2008, aims to prevent and address conflict-related sexual violence (CRSV): S/RES/1820 (2008), S/RES/1888 (2009), S/RES/1960 (2010), S/RES/2106 (2013), and S/RES/2467 (2019). As the Mediterranean Women Mediators Network, we are established to support the participation of women and all interested parties in the implementation and follow-up of aforementioned UN resolutions in peace and conflict processes on the basis of gender equality and gender-sensitive mediation. As Turkey Antenna, we furthermore aim to work for ensuring active participation of women in mediation processes and peace-making practices in the Mediterranean region in communication with women's organizations and networks in other countries.

3. Kadınların Arabuluculuk Süreçlerine Katılımının Etkisi

Kadınların arabuluculuk ve barış süreçlerine etkisini inceleyen ve bu konuda çeşitli çalışmalar yapan kurumlar vardır. Bu kurumlardan başlıcası Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’dir (UN Women). UN Women’a göre, kadınların liderliği ve barış masalarına katılımı çatışan, çatışmadan etkilenen ilgili grupların ihtiyaçlarının karşılanmasına, insani yardımların geliştirilmesine, çatışma süreçlerinin tarfların çıkarlarını koruyarak sonlandırılmasına ve çatışma sonrası ekonomik güçlenmeye katkıda bulunuyor (UN Women, 2015).

Kadınların arabuluculuk ve barış süreçlerine katılımı ile ilgili birçok araştırma mevcuttur. Bu araştırmaların çoğu kadınların bu süreçlerde aktif olarak katılamadığını ortaya koyarken bunu sayılarla da açıklıyor. Bir araştırmaya göre, 1990 ve 2000 yılları arasında kadınlara en az bir referans veren barış anlaşması oranı %11 (664 anlaşmadan sadece 17’si; %2.5). BM’nın 1325 sayılı kararının imzalanmasından bu yana yapılan 504 anlaşmanın ise sadece yüzde 27’si (138’i) kadınlara bir referansta bulunuyor. 1992 ve 2011 yılları arasında barış masalarındaki imzacıların %4’ü, müzakerecilerin ise %10’undan az bir kısmını kadınlar oluşturuyordu.

Bu rakamlar sonucunda, BM’nin 1325 ve daha sonra çıkarılan kararları ile kadınlar özellikle arabuluculuk ve barış süreçlerinde daha aktif olmaya başladılar. Kadınların katılımının olumlu ve de somut etkisi yine UN Women’ın şu araştırma sonucu ile desteklenmektedir. Kadınların barış süreçlerine katılımı barışın ömrünü %33 oranında uzatırken, barışın da daha kalıcı olmasını sağlıyor[1]

Bir başka yorum ise şu şekildedir; kadınların barış süreçlerine katılımı sosyal ve insani konuların müzakerelere taşınmasını sağlayarak müzakerelerin sadece orduların hareketi, güç ve varlık dağılımı konularının ötesine taşıyor. Ek olarak kadın katılımı yarışmacı olmayan ve müzakere tarafları arasında köprüler kuran bir yaklaşım geliştirilmesini sağlıyor. (The Institute for Inclusive Security, 2009).

Başka bir araştırma ise bize kadınların katılımı ile birlikte sivil toplumun da barış süreçlerine katılımının önemini gösteriyor. Buna göre barış antlaşmaları, sivil toplum katılımı sağlandığında %64 oranında daha az başarısız oluyor (Nilsson 2009). Başarılı barış süreçleri gösteriyor ki BM 1325 kararlarının uygulanmasını sağlamada ve karar alma mekanizmalarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin uygulanmasında can alıcı rolü sivil toplum oynamaktadır (Jenkins, 2013).

Bu kaynaklardan ve bilimsel araştırmalardan hareketle, aynı zamanda akademide ve sivil sahada aktif kadınlar olarak bir araya gelen Akdeniz Kadın Arabulucular Ağı Türkiye Grubu olarak Birleşmiş Milletler’in başta 1325 sayılı kararı olmak üzere bu karar ile ilgili çıkarılan ilgili kararların hayata geçirilmesi, ve bütün yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan arabuluculuk ve barış süreçlerine kadınların aktif, anlamlı, eşit ve tam katılımını destekliyoruz ve bunun için çalışıyoruz.

Kaynaklar:

Çelik, Ayşe Betül (2017) Dünyada ve Türkiye’de Barış Süreçleri: Anlamak ve Canlandırmak İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Desirée, Nilsson. (2008) “Rebels on the outside: Signatories signaling commitment to durable peace” içinde, Magnus Öberg, Kaare Strøm, Resources, Governance and Civil Conflict, ss. 1-320.

Desirée, Nilsson. (2009) Crafting a secure peace: Evaluating Liberia’s comprehensive peace agreement 2003, ss. 1-54.

Inclusive Peace (2021), Woman, Peace and Security https://www.inclusivepeace.org/theme-posts/women-peace-and-security/

Inclusive Security (2021) “Women Making an Impact” https://www.inclusivesecurity.org/

Jenkins, Rob. (2013)  Peacebuilding: From Concept to Commission. Routledge Publ.

United Nations Woman. (2021) “Peace and Security”, https://www.unwomen.org/en/what-we-do/peace-and-security

United Nations Security Council. (2000) Resolution 1325 https://undocs.org/en/S/RES/1325(2000)

United Nations. (2012) “UN Women Sourcebook on Women, Peace and Security: Overview of Contents” https://www.unwomen.org/en/digital-library/publications/2012/10/un-women-sourcebook-on-women-peace-and-security

United Nations Women. (Oct. 23, 2017) “Media advisory: UN Women highlights the voices of women building sustainable peace and mobilizing for justice and equality” Media advisory: UN Women highlights the voices of women building sustainable peace and mobilizing for justice and equality | UN Women – Headquarters

United Nations Women. (2012) “Women, Women’s Participation in Peace Negotiations: Connections between Presence and Influence”, ss. 1-29.

Mediterranean Woman Mediators Network https://womenmediators.net/